Cumartesi, Aralık 23, 2006

Mystere, Ölüler Adası üzerine..


Lal Kitap'ın Martin Mystere serisinin 57. sayısına adını veren "Ölüler Adası", öyküsünü Arnold Böcklin'in meşhur tablosundan alıyor.Tablo, çizgiromanda da belirtildiği gibi, Böcklin tarafından beş kere resmedilmiş. Albümün 24. sayfasında Interpol ajanı Pastore'ün yaptığı sunumda kayıp 4. versiyonun resminin yer alması ilginç; zira internetteki kaynaklarda bu resmin bir kopyasına hiç rastlamadım. Tablo 2. dünya savaşında kaybolmuş veya yokolmuş olarak varsayılıyor."Ölüler Adası", çizgiromandaki gibi olağanüstü güçler atfetmek mümkün olmasa da, çok büyük bir üne sahip. "16. yüzyıldan beri en çok ünlenen Alman sanat eseri" olduğu söylenmiş. Birinci dünya savaşında Alman askerler, cepheden evlerine mektup yazarken, bu resmin basılı olduğu kartpostalları çokça kullanmışlar. Daha sonrasında, çizgiromanda da bahsedildiği gibi, Hitler 3. versiyona sahip olmuş. İntihar ettiğinde odasında asılı olan tabloya, Moskova'nın görevlendirdiği bir subay el koymuş.Lenin ve Freud'un duvarlarında da birer kopyası yer almış.Rachmaninov'un 1909 tarihli aynı isimli süiti ile, üç yıl sonrasında Max Reger'in bestelediği Böcklin süiti de, tablonun esinlediği müzik eserleridir.Sinemadaki esinlenmeler, 1933 tarihli orijinal King Kong versiyonu ile başlıyor: Kafatası adasının ilk görüntülerinde, tablonun son (Leipzig) versiyonuna açık gönderme var. Ardından, RKO Radio Pictures yapımcısı Val Lewton, önce 43 tarihli "I Walked with a zombie" filminde tabloyu arkaplan görüntülerinde kullanmış; ardından iki sene sonraki Boris Karloff'lu "Isle of the dead" filmi, tablodakini anımsatan bir Yunan adasında geçer.Film, bizde iki yıl gecikmeli olarak, "Hortlaklar Adası" adı altında, 47'de gösterime girmiş. Sağda filmin Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış ilanı yer alıyor.Mystere albümünde bahsi geçen bir referans da, Zelazny'nin Isle of the Dead romanı. Albümde her ne kadar romanın tabloyla bir ilişkisi olmadığı yazılsa da, romanda Illyria gezegeninde bir gölün ortasında yer alan "Ölüler Adası" tablonun birebir esinlediği bir mekandır.Alien'in tasarımcısı Giger'in, neredeyse bir yüzyıl sonra yaptığı bir versiyonun da bahsi geçiyor. Mystere albümünde iki farklı yorumdan bahsedilse de (s.57) bildiğim kadarıyla tek bir resim bu. Resmi buradan görebilirsiniz. Bu, Mystere albümünde resmedilen Giger yorumuna da benzemiyor..Son olarak, Manara'nın "isle of the dead" yorumuna buradan bakabilirsiniz. Ancak bu çizim bir albümde yer alıyorsa da, hangisi olduğunu bilemiyorum.

Perşembe, Mart 30, 2006

Agatha Christie bibliyografyası


Cinairoman.com'da Murat Durmaz ile birlikte bir Agatha Christie bibliyografyası hazırladık. Tamı tamına 107 maddelik bir liste bu: Christie'nin roman, tiyatro oyunu, öykü derlemesi ve diğer türde basılı eserlerinin ve bunların Türkçe karşılıklarının listesi.

Ülkemizde aynı roman defalarca, farklı isimlerle basılmış olduğundan, Christie okurlarının elinin altında bulunması gereken bir liste bu.

Linux Nedir?


Zaten biliyor olabileceğiniz gibi Linux, UNIX benzeri, özgürce dağıtılabilir bir işletim sistemi çekirdeğidir. Linux, Unix'i temel aldığı için, Linux ve Unix uygulamaları da çok benzerdir. Esasen, Unix için yazılmış hemen her uygulama Linux üzerinde derlenerek çalıştırılabilir. Ticari Unix platformları için geliştirilmiş ticari yazılımlar dahi, Linux üzerinde çalıştırılabilirler.

Linux, Helsinki üniversitesinde Linus Torvalds tarafından, internet üzerinden kendisine destek olan Unix programcılarının yardımlarıyla geliştirildi. Linus, Andy Tenenbaum'un küçük çaplı Unix benzeri sistemi Minix'ten esinlenerek bu işe girişti. Çalışmanın özelliği, özgürce dağıtılabilir kodlardan başka bir kod içermemesi idi.

Linux versiyonları şimdi birçok farklı işlemciyle çalışan farklı bilgisayar sistemleri üzerinde çalışmaktadır: Intel x86 mimarili PC'ler, Sun SPARC sistemi kullanan sunucu ve istemciler, IBM PowerPC, Intel Itanium, kimi PDA'lar ve hatta Sony Playstation II. Eğer bir işlemcisi varsa, emin olun birileri onun üzerinde Linux çalıştırmaya uğrraşmaktadır !!

Neil Matthew, Richard Stones
Beginning Linux Programming

Salı, Mart 07, 2006

Opera 8.5


Kurulumu çok kolay
Birçok linux dağıtımı için rpm opera.com'dan indirilebilir durumda. Kullandığınız linux dağıtımı bunların arasında değilse bile, bir statik rpm (ve bir statik deb) yine seçenekler arasında.
Adware değil!..
Opera'nın hangi versiyonunda şu can sıkıcı reklamı atmaya karar verdiler acaba? Biraz evvel 8.5 versiyonunu indirdim, ve firefox gönlümü çelmeden evvel kullanmakta olduğum bu şirin tarayıcıyı özlemiş olduğumu farkettim.

Ufak-tefek güzellikler
8.5 versiyonunda, firefox'un bir sonraki versiyonunda koymaya karar verdiği bir özellik dikkatimi çekti ilk olarak: çöp kutusu. Elbette tarayıcınızda birşey silmiyorsunuz, ama bir sekmeyi hiç yanlışlıkla kapattığınız olmadı mı? Benim sıkça başıma gelen birşeydir. İşte bu çöp kutusundan kapattığınız sekmeleri kolayca açabiliyorsunuz.
Firefox'ta henüz göremediğimiz bir başka güzellik de, sekmelerde kapatma tuşunun yer alması. Bir sekmeye geçiş yapmak zorunda kalmadan o sekmeyi kapatabilmek iyi birşey.

Firefox'ta adres çubuğunda Ctrl-Enter, Shift-Enter ile com ve net uzantılı adresleri kolayca açabilirsiniz, maalesef bu opera'da yok. yani cinairoman yazıp Ctrl-Enter'a basınca, adresi www.cinairoman.com olarak değiştirmiyor!.. :-)
Ama aynı firefox gibi, google'da o kelimeyi yazıp "kendimi şanslı hissediyorum" tuşuna basmışsınız gibi, google aramasında ilk çıkan sayfayı getiriyor. Yine de bu yetmezse, sık gezdiğiniz sayfaları bookmark'larken her sayfa için bir "nickname" (takma ad) belirleyebilirsiniz. Böylece adres çubuğuna o takma adı yazmanız yeterli olacaktır.

Daha da güzeli, sıkça uğradığınız 5 sayfayı birden ayrı sekmelerde açıp, File/Sessions/Save this session ile oturumunuzu kaydedin. Bir sonraki sefer File/Sessions/oturum_adi ile aynı 5 sayfayı tek seferde açabilirsiniz.

Bütünleşik dosya transfer aracı şiir gibi çalışıyor. Şahsen firefox'takini sevmiyorum. "Save page as" veya "Save image as" ile dosya indirince ekrana açılıyor ve kapatmadıkça da gitmiyor. Ayrıca transferi durdurma ve kaldığı yerden sürdürme seçeneği de yok. Opera'da yeni bir sekmede açılan ve istemiyorsanız otomatik gösterilmeyen transfer aracı bu açılardan daha üstün.

Notes denen bir de güzel not tutma aracı var. Notlarınızı yaratıp yarattığınız dizinlerin içerisinde tutabiliyorsunuz. Herhangi bir web sayfasında ilgilendiğiniz bir metni seçip Edit/Copy to note ile hızlı not yaratma rahatlığı da var.

Özetle, Opera 8.5, hız, birkaç güzel yenilik, ve transfer aracı gibi eskiden beri güçlü olduğu özellikleriyle en azından denenmeyi hakediyor.

Pazartesi, Mart 06, 2006

su, whoami ve kdesu

Linux dağıtımınızda herşeye kadir olan kullanıcı, bileceğiniz üzere root'tur. Siz kendi kullanıcınızla sisteme giriş yaparsınız, ve sistem dosyalarına, veya sistem ayarlarına yetkiniz yoktur.
Root yetkisine gereksinim duyduğunuzda iki şekilde alabilirsiniz o yetkiyi:

- Konsol için su komutu.
- KDE Grafik ortamı için kdesu komutu.

su
su kullanici_adi

komutu ile istediğiniz kullanıcıya bağlanırsınız. O kullanıcının şifresini soracaktır.
Herhangi bir kullanıcı adı belirtmezseniz, root kullanıcısına geçiş yapar.

Belirli bir anda hangi kullanıcı olarak bağlandığınızı unutursanız, whoami ile sisteme "kimim ben?" sorusunu yöneltebilirsiniz.
exit komutu ile kendi kullanıcınıza dönüş yaparsınız.

Aşağıdaki örnekte oguz önce root, oradan da oracle kullanıcılarına geçiş yapıyor. İki defa exit ile de orijinal oturuma dönüyor.

oguz@linux:~> whoami
oguz
oguz@linux:~> su
Password:
linux:/home/oguz # whoami
root
linux:/home/oguz # su oracle
oracle@linux:/home/oguz> whoami
oracle
oracle@linux:/home/oguz> exit
exit
linux:/home/oguz # whoami
root
linux:/home/oguz # exit
exit
oguz@linux:~> whoami
oguz
oguz@linux:~>


Tek komut için su

root olarak tek bir komut çalıştıracaksanız, su ile geçiş yapıp, exit ile çıkmak gibi dertleriniz yok:

su -c komut_satiri

ile istediğiniz komutu root yetkisiyle çalıştırın.

Mesela,

su -c ifconfig

ile makinanızın ip'sini öğrenebilirsiniz.

su -u kullanici_adi -c komut_satiri

şeklinde yazarsanız, root dışında kullanıcılar ile de belirli bir komutu geçiş yapmadan çalıştırmanız mümkün.

kdesu

Pekala, pek konsol sevmiyorsunuz. Ama arada root yetkisiyle birşeyler de yapmanız lazım. O halde su'nun grafik ortam versiyonu olan kdesu tam size göre!..

(Ne iğrenç cümle oldu bu böyle)

Alt - F2 ile Run Command komut penceresi açın,

kdesu konqueror

girin. Root şifresini soracak, ardından da size root yetkileri ile çalışan bir pencerede konqueror uygulamasını açacaktır. Bu pencerede sistemin kök'üne kibrit su'yu ekebilirsiniz. (Komplike kelime esprileri No:1) Bu pencereden açacağınız uygulamalar da root yetkisi ile açılacaklardır.

Benzer yöntemle, bir sistem dosyasını değiştirmeniz gerekirse

kdesu kate

ile root yetkili bir metin editörü açabilirsiniz..

Son söz: Aman dikkat..

Pazartesi, Şubat 27, 2006

Linux'ta Clipboard (Kes Kopyala Yapıştır) mevzuu



En basit yöntem
Herhangi bir metni seçin. Yapıştıracağınız yere gidin ve farenizin üçüncü tuşuna tıklayın.
Yani bir metin parçasını kopyalamak için seçmek yeterli. Yapıştırırken ise Ctrl-V veya Edit/Paste gibi yöntemlerden değil, farenin üçüncü tuşundan faydalanmanız gerekiyor.
Bu kopyala-yapıştır eylemi için X-Windows çözümü. Kopyalayacağınız şey bir metin değilse, veya kesip yapıştıracaksanız, o zaman KDE çözümü devreye giriyor.

Klipper
System Tray'de clipboard simgesi, klipper'ın çalıştığı anlamına gelir. Ctrl-C, Edit/Copy ile veya sağ tuş menüsünden kopyaladığınız herşeyi klipper hafızasına alır. Ctrl-X, Edit/Cut ile veya sağ tuş menüsünden kestiğiniz şeyleri de tabii..

Hafıza
Klipper hafızası varsayılan olarak 7 giriş kabul eder. Yani son 7 kestiğiniz/kopyaladığınız şeyi aklında tutar. Değiştirmek için Klipper menüsünden (System tray'deki simgeye tıklayarak açtığınız menü) Configure Klipper'ı seçin. Açılan pencerede Clipboard History Size, nam-ı diğer hafıza boyutunu 2048'e kadar çıkarabilirsiniz.

Yapıştırma olayı
Ctrl-V, Edit/Paste ile veya sağ tuş menüsünden yapıştırdığınız zaman, varsayılan olarak listenin en sonundaki giriş yapıştırılır.
Daha önce kestiğiniz/kopyaladığınız birşeyi yapıştırmak için, system tray'deki klipper simgesine tıklayın. Veya Ctrl-Alt-V tuş bileşkesini kullanın.
Açılan menüden yapıştırmak istediğiniz girdiyi seçin.

Bulamadınız mı?
Hafızayı 7'den 2048'e artırmadıysanız genelde bulursunuz. Ama bulamadıysanız, yapıştıracağınız metnin içeriğinden hatırladığınız birkaç harfe basın. Menüdeki girdilerin filtrelendiğini göreceksiniz..

Selection vs Clipboard
Yazının başında bir en basit yöntemden bahsetmiştim. Yazıyı seçince, daha kopyalamaya/kesmeye mahal kalmadan, X-Window sistemimiz seçtiğimiz yazıyı hafızasında tutmaya başlıyor. Bu hafıza adresine Selection deniyor. Buradaki girdi mouse'ın üçüncü tuşu ile yapıştırılıyor demiştik.
Klipper'ın Windoze'vari yönteminde ise, Clipboard denen hafıza bölümü kullanılıyor. Burdaki girdi ise yuarıda anlattığımız yapıştırma yöntemleri ile yapıştırılıyor.

Selection --> Clipboard
Klipper bu iki bağımsız yöntemi birleştirmeye olanak sağlıyor. Klipper ayarlarında, "Syncronize contents of the clipboard and the selection" seçeneğini işaretleyin. Böylece artık seçtiğiniz her metin, klipper hafızasına da girer. Yani Ctrl-V, Edit/Paste gibi yöntemlerle de yapıştırılabilir durumda olacaktır.

Pazar, Şubat 26, 2006

Linux'ta Ekran Görüntüsü Mevzuu


Giriş
Benim gibi işyerinde Windoze, evde linux kullanan biriyseniz, kullanım alışkanlıklarının birbirine karışması da kaçınılmaz oluyor. Kimi zaman birinde çok basit olan bir şey, öbüründe garip şekilde zor olabliyor.
Ekran görüntüsünü Windoze'da printscreeen'e basıp alıp, Ctrl-V ile de bir yere yapıştırırsınız, değil mi? Linux'ta işler biraz farklı.



Pencere görüntüsünde sorun yok
Tüm ekranın değil, sadece pencerenin görüntüsünü alacaksanız sorun yok. Alt + PrintScreen tuş kombinasyonu ile pencere görüntüsünü clipboard'a atıyorsunuz. Ondan sonra istediğiniz yere yapıştırın.. Ama tüm ekranın görüntüsünü clipboard'a atan bir tuş kombinasyonu yok.
KSnapshot
KDE masaüstü ortamında tüm ekran görüntüsü KSnapshot programı ile alınıyor. Bu programı KDE menüsünde Utilities / Desktop / Screen Capture Program (KSnapshot) olarak bulacaksınız.
Printscreen tuşuna neden bağlanmamış ki bu?
Bunu menüden değil, PrintScreen tuşu ile de çalıştırabilirsiniz. Ama bunun için ufak bir ayarlama gerekiyor.
Şu şekilde:
- KDE menüsüne sağ tuşla tıklayıp Menu Editor'ü seçin.
- Açılan uygulamada Utilities / Desktop / Screen Capture Program (KSnapshot) bulun.
- Sağ altta Current Shortcut Key'in yanındaki tuşa basın. Başka bir ufak pencere açılacak.
- PrintScreen tuşuna basın. Pencerede "Print" yazısı çıkacaktır. OK'e basın.
- Menu Editor penceresi araç çubuğunda Save tuşuna basarak değişikliğinizi kaydedin.

Artık Printscreen tuşu ile o anki ekran görüntüsünü alabileceksiniz. Yani KSnapshot uygulaması açılacak, ve size ekran görüntüsünü bir resim dosyası olarak taşıma olanağı verecek.

Yine de, şu zorluklar devam ediyor:
- Ekran görüntüsünü clipboard'a alamıyorsunuz.
- Bir yere sağ tuşla tıkladınız, sağ tuş menüsü açıldı. O menü açıkken ekran görüntüsü almak istiyorsunuz. Maalesef o menü açıkken KSnapshot'u çalıştırmanın bir yolu yok.

Çözüm?
- İlk sorunumuz için tek çözüm, kaydettiğiniz dosyayı gimp ile açıp seçerek kopyalamak. Gıcık, değil mi? Bari KSnapshot içerisinde "open with gimp" benzeri bir tuş olsaydı, işe yarardı. Ama KDE geliştiricileri Gimp ile entegrasyon isterler mi, orası meçhul :-)
- İkinci sorun için, sağ tuş menüsünü açmadan evvel KSnapshot'ı çalıştırın. Snaphot Delay için 5 sn. gibi bir değer seçip, new snapshot tuşuna basın. 5 sn. sonra ekran görüntüsünü almak üzere KSnaphot uygulaması ortadan kaybolacak. O süre içerisinde sağ tuş menünüzü açın. Süre dolunca KSnapshot görev çubuğunda yanıp sönmeye başlayacaktır. Ekran görüntüsünü dosya olarak kaydedebilirsiniz.


Çarşamba, Şubat 22, 2006

Merhaba dünya

Ne yazmak lazım buraya?

Geçen yazdan beri www.cinairoman.com sitesini geliştiriyor, içerik sağlıyorum.. Site hal yoluna girdi, yüküm azalıyor. www.silaeren.com'a verdiğim destek zaten fazla vaktimi almıyor.

Demek yeni bir meşgale lazım. Dur bir blog açayım, kendimi yine birşeylere memur edeyim diye açtım bu blogu. Bir de özendim biraz, baktım sağda solda güzel bloglar var..

Blogda polisiye, linux, müzik gibi alakasız konularda girişler olacak.